EĞİTİME ZİHNEN HAZIR OLMAK VE İNANMAK

EĞİTİME ZİHNEN HAZIR OLMAK VE İNANMAK



İnsanoğlunun gelişimine katkıda bulunmak bir birikimi gerektirir. Bu birikim, canlı ve cansız varlıklar hakkında bilgi edinmek, genel kültürümüzü geliştirmek, müzik ve tiyatro gibi sanat etkinliklerine katılmak, bu alanlarda kendini yetiştirmekle oluşmaktadır.



Eğitimciler, karşısındaki bireylerin potansiyel güçlerini ortaya çıkaran gücü kendilerinde görmelidirler. Bu güç, beyin gelişim düzeyini iyi bildikçe ve onu iyi anladıkça artarak işini kolay kılacaktır. İşini kolay kılması yine eğitimcinin zihnen buna hazır olmasına bağlıdır. Zihnen hazır olması da bireye kesinlikle yardımcı olmak istemesine bağlıdır. Bireye yardımcı olacağım diyen eğitimci, kendini bunun için hazırlayacak ve geliştirecektir. Karşısındakinin potansiyelini ortaya çıkarma- dan önce kendi gücünü ve eksik yönünü iyi bilmelidir. Etkin olan yönlerini daha da geliştirirken eksik olan yönlerini tamamlamaya büyük bir istekle çalışmalıdır.



Eğitimci, hangi grupla çalışacak ise o grubun özelliğini çok iyi bilmelidir. Her çocuk soru sormaya çok isteklidir. Bu isteklerini yerine getirmek ve makul bir cevap verebilmek için bir bilgi donanımına sahip olmalıdır. Bu bilgiyle donanmak genel kültürünü artıracak çalışmalardır. Bu çalışmalar çocukların ilgisini çekecek varlıklar hakkında bilgi toplamak, belgesel izlemek, gezi gözlem ve incelemelerde bulunmak ve çok okumaktır. Bunun yanında her türlü müzik ve tiyatro gibi sanatsal etkinliklere katılması gerekir. İşte o zaman eğitimci zihnen kendini hazırlamış olur. Bu etkinlikle ile eğitimci kendini yetiştirmekten öte bireye yardımcı olmayı amaç edinmelidir.



Kendini yenilemeyen ve zihnen hazırlamayan biri çocuğun sorularına cevap veremez ve onu yönlendiremez. Bu yüzden de çocuk, soru sormaktan vazgeçer ve sorularının aptalca olduğunu düşünür. Böylece öğrenme kanalları kapanmış, içindeki parlayan güç söndürülmüş olur. Ayrıca zihinsel hazırlık çocuğun gelişimine yardımcı olmayı istekli kılar. Aksi takdirde bireyin gelişmesine engel olur.



Dr. Montessori, “İnsan kişiliğinin büyüklüğü doğduğu anda başlar.” diyor. Biz eğitimciler, çocuğun doğduğu andaki var olan büyüklüğüne biz inanmalıyız. Bu inanç bizleri güçlü kılacak ve zihnen hazırlayacaktır. Yine bu inanç büyük güçle doğan bireye yardım etmenin yollarını aramamızı sağlayacaktır.



Bir yerde yaşam varsa umut da vardır. Bu umut, olgunlaşıp büyüdükçe bir eğitimciyi zihnen daha iyi hazırlayacaktır. Eğitimcinin bireye mutlaka yardımcı olacağım umudu,kendini zihnen hazırlamaya itecektir. Zihnen hazır olan eğitimci gerekli olan gücü kendinde bulacaktır. Bu güç inançla birleştiği zaman başarı kaçınılmaz olacaktır.

Yazar : Uz.Öğ.Hüseyin AKAR